Glikoz Nasıl Metabolize Edilir?

İçindekiler:

Anonim

Bitkilerde bulunan basit bir şeker olan glikozu vücudunuzun yakıt kaynağı olarak görev yapan doğrudan kan dolaşımınıza absorbe edersiniz. Glikozu enerjiye hızlı ve verimli bir şekilde dönüştürme olanağı olmadan, sağlıklı olamazsınız. Enerji metabolizma sisteminizin verimli çalışması çok önemlidir.

Günün Videoları

Metabolizm Başlıyor

Metabolizma süreci sindirime başlar. Monosakkaritler ince bağırsağa girdikten sonra kan dolaşımına emilir. Kan şekerini kontrol altına almak için vücudunuzun üç hormonu vardır: glukagon, insülin ve epinefrin. Kan şekeri seviyeniz arttıkça pankreasın salgılayan insülin, glikozun hücrelerinize aktarılmasına yardımcı olur. Glikoz metabolizması ağırlıklı olarak diğer organlarınızdan daha fazla glukoz alan kaslara ve karaciğere odaklanır, çünkü insülin kendilerine bağlanabilen, bu hücrelerde glikoz girişini ve kullanımını teşvik eden belirli insülin reseptörlerine sahiptirler.

Glikojenoliz

Karaciğer ve kaslara girdikten sonra, glikoz, glikojenez süreci ile glikojene dönüşür. Glikojen, glikoz seviyeleri düşük olana ve enerjiye ihtiyacın olana kadar karaciğerinizde ve kaslarınızda kalır. Şu anda, epinefrin ve glukagon hormonları, glikojenoliz denilen bir süreçte glikojenin glikoza dönüşümünü uyarmak için salınmaktadır. Glikoz hücrelerinize girdikten sonra, enerji için yakılır ve ısı üretir. Bu işlem aynı zamanda adenozin trifosfatı veya ATP'yi de oluşturur; bu molekül hücre tarafından ihtiyaç duyulduğunda enerjiyi bırakır. Enerji birçok metabolik süreç için kullanılır ve metabolizma için evrensel enerji para birimi olarak kabul edilir.

Aerobik Metabolizma

İki tip glikoz metabolizması vardır: oksijenli aerobik metabolizma ve oksijensiz anaerobik metabolizma. Aerobik metabolizma sırasında, oksijen tamamen okside olmak için mitokondri adı verilen hücredeki küçük cisimlerden gelir. Kas hücreleri bu süreç boyunca en fazla enerjiyi tüketirler ve mitokondriyayı içerdikleri için oksijen mevcut olduğunda süreç basit ve çabuktur. Bu süreç, karbon dioksit ve ATP üreten Krebs döngüsünü içeriyor. Bu kimyasal, amino asitlerden proteinlerin sentezi ve DNA replikasyonu için gerekli enerjiyi hücrelere verir.

Anaerobik Metabolizma ve Glikojen Azaltımı

Yorucu egzersiz ya da aşırı egzersiz anlarında, kas hücrelerindeki oksijen seviyesi çok düşük düşebilir. Bu olur, süreç anaerobik metabolizma ile devam eder. Oksijensiz enerji için glikoz yakmanın dezavantajı laktik asit üretimidir. "Laktik asit birikmesi" meydana geldiğinde, maddenin kas yapması bilinmektedir.Glikojen, kas ve karaciğerde tükendiğinde ortaya çıkan bir diğer olay "duvara çarpmak" tır. Bu vücut için doğal bir savunma mekanizmasıdır ve kas kasılmasını sağlamak için gerekli anahtar sistemleri yavaşlatarak aşırı zorlama esnasında kalıcı hasarı önler. Vücut yavaşlar ve oksijen kullanılabilir hale geldiğinde, laktat tekrar piruvata döner. Bu, aerobik metabolizmaya yeniden başlamayı ve vücudun yorucu olaydan kurtulmasını sağlar.