Kortizon Hapları Yan Etkiler

İçindekiler:

Anonim

Kortizon hapları (aynı zamanda kortikosteroid olarak da bilinir), öncelikli olarak inflamasyondan kaynaklanan veya inflamasyonun arttığı koşulların tedavisinde kullanılan reçeteli ilaçlardır. Bu güçlü ilaçlar bağışıklık sistemini inhibe eder, ancak hem kısa hem de uzun süreli kullanım sonrasında ciddi yan etkilere neden olabilirler.

Günün Videoları

Gastrointestinal Etkiler

Kortizon haplarının kısa süreli kullanımı mide rahatsızlığına (hazımsızlık ve mide bulantısı) neden olabilir. Bazı hastalar aynı zamanda daha büyük bir iştah ve kilo alma deneyimi yaşarlar.

Sinir Sistemi Etkileri

İlacın vücudun kortizolün normal döngüsünü bozabilmesi nedeniyle oral kortikosteroid kullanımı da uyku bozukluklarına neden olabilir. Kortizol vücudun doğal olarak üretilen kortikosteroididir ve geceleri en düşük seviyeleri, sabahları en yüksek seviyesine sahiptir. Kortizon hapları aynı zamanda duygudurum salıncaklarına ve baş ağrılarına neden olabilir.

Metabolik Etkiler

Mayo Kliniği, uzun süreli oral kortikosteroid kullanımının vücudun metabolizmasına da neden olabileceğini kaydediyor. Bu kan şekerinin yükselmesine (ki bu da artabilir veya tip 2 diyabet oluşturabilir) yol açabilir. Oral kortikosteroid kullanımı, trigliserit seviyelerinin yükselmesine ve dolayısıyla ateroskleroza ve kardiyovasküler hastalığa neden olabilir.

Yağ Yeniden Dağılımı

Yeni Zelanda Dermatoloji Derneği, oral kortikosteroidlerin uzun süreli kullanımının, vücuda yağın karakteristik bir şekilde tekrar dağıtılmasına neden olabileceğini açıklıyor. Hastalar sıklıkla yüzlerinde daha fazla yağ oluştururlar (ayrıca "ay fasiyesi" olarak bilinirler) ve sırtlarında ek yağ oluştururlar ("manda tavası"). Kortikosteroid kullanımı da hastanın karnında yağ birikmesine neden olur.

Osteoporoz

Kortizon hapları ayrıca kemiklerin zayıf ve kırılgan hale gelmesine neden olan osteoporoza neden olabilir. Osteoporozlu hastalarda kırık oluşma olasılığı daha yüksektir.

İmmunolojik Etkiler

Kortizon, genellikle bir immünosupresan olarak öngörülmüştür. Bu, bağışıklık sisteminin anormal derecede zayıflamasına neden olabilir, bu da bir hastanın enfeksiyonlara daha yatkın olmasına yol açar. Bu, aynı zamanda önceden uyuyan virüslere (zona hastalığından sorumlu olan varicella zoster gibi) yeniden etkinleştirilmesine neden olabilir.