Fiziksel, zihinsel ve sosyal etkenleri

İçindekiler:

Anonim

Herhangi bir uzun vadeli hastalık gibi diyabet de fiziksel, zihinsel ve sosyal refahı etkileyebilir. Şeker hastalığının en belirgin anormalliği yüksek kan şekeri veya glukozdur. Yüksek glikoz seviyelerine maruz kalma, zamanla küçük ve büyük damarlara hasar verir ve olası çeşitli fiziksel komplikasyonlara yol açar. Diyabet, zihinsel sağlığı da etkiler. Zira, depresyon riskinde artış ve düşünce süreçleri ve hafızayı etkileyebilir. Diyabetle yaşamanın stresleri ve talepleri bazen kişiler arası ve sosyal ilişkileri de etkiler. Diyabetin fiziksel, zihinsel ve sosyal etkileri birbiriyle ilişkilidir, kısa ve uzun vadeli sağlık etkilenir.

Kan Damarında Hasar

Yüksek glukoz seviyeleri, gözün arka tarafındaki görme algılayan dokusu olan retinanın küçük damarlarına zarar vererek potansiyel olarak kalıcı görme kaybına neden olur. Kronik böbrek hastalığı, bu organlarda böbrek yetmezliğine neden olabilecek küçük damar hasarıyla ilgili uzun süredir görülen diyabetle birlikte sıklıkla gelişir. Yüksek glikoz da büyük damarlara zarar vererek arterlerin sertleşmesine ve kalp ve beyine kan akışını engelleyen blokajların gelişimine neden olur. Bu büyük damar hasarı, kalp krizi ve inme riskini arttırır.

Sinir Hasarı

Çeşitli vücut organlarının işlevlerini kontrol eden sinirler, sürekli olarak yükselmiş kan şekeri seviyeleri nedeniyle sıklıkla hasar görürler. Bu, çeşitli sorunlara neden olabilir. Yavaş karnındaki boşaltma, şişkinlik ve kabızlık diyabetin sinir hasarının ortak belirtileri. Mesane kasılmasını kontrol eden sinirlerin bozulması idrarın tutulmasına yol açar. Kalbi ve kan damarlarını kontrol eden sinir hasarları, sıklıkla kalp atış hızında ve ayakta baş dönmesine yol açar. Sansasyondan sorumlu sinirlerin hasar görmesi genellikle karıncalanma, yanma veya ayakların ve ellerin uyuşmamasına neden olur.

Zihinsel Etkiler

Diyabet, depresyon riskini arttırır. "Duygusal Bozukluklar Dergisi" nde yayınlanan Ekim 2012'de yayınlanan bir makalede, depresyonun, diyabetli kişiler arasında hastalığa yakalanmayanlara göre 2-3 kat fazla olduğu gösterildi. Komplikasyonlar geliştikçe depresyon riski artar. Örneğin, Mart 2015 "Ayak ve Ayak bileği Cerrahisi" çalışma raporunda, diyabetle ilgili ayak problemleri olan kişilerin, ayak sorunu olmayan diyabetlilerle karşılaştırıldığında depresyon düzeylerinde daha yüksek olduğu kaydedildi.

Diyabet ayrıca beyindeki fonksiyonları da etkileyebilir. "Diyabet Metabolizması Araştırma ve İncelemeleri" nde yayınlanan Mayıs 2015 araştırması analizi, 50 yaş ve üzeri tip 2 diyabetli kişilerin hafıza azalı- ğı ve zihinsel çoklu görev becerisi açısından artmış bir riske sahip olduğunu ve bu da yaşamın ilerleyen döneminde demansa karşı güçsüzlüğünü gösterebilir.

Sosyal Etkiler

Diyabet yönetimi, kan glikozu testi, ilaç, diyet ve egzersiz dahil olmak üzere kendi kendine bakım rejimine sıkı sıkıya bağlı kalmayı gerektirir. Bu genellikle şeker hastalığı olan ve onlarla ilgilenen kişilerle, kişilerarası ilişkileri potansiyel olarak etkileyerek dolaylı olarak glikoz kontrolünü etkilemektedir. "Diyabet Bakımı" nda yayınlanan Haziran 2012 tarihli bir makale, aile üyelerinin tip 2 diyabetli yetişkinler için destekleyici olmayan davranışının, ilaçlara bağlılığın ve daha kötü kan şekeri kontrolü ile ilişkili olduğunu buldu.

Tip 1 diyabetli gençler için akran desteğinin olmaması öz bakımla uyumluluğu etkileyebilir. "Journal of Pediatric Psychology" (Çocuk Dergisi Psikolojisi) yayınlanan Mart 2012 derlemesinde, bazı araştırmalarda, akranlarıyla çelişen tip 1 diyabetli gençlerin daha kötü kendine bakım eğilimi gösterdikleri gösteriliyor.

Diyabet Etkilerinin Arasındaki İlişki

Diyabetin fiziksel, zihinsel ve sosyal etkileri birbirine bağlıdır. Bu alanlardan birinde olumsuz etkiler diğer ikisinde daha fazla problem oluşturmaya eğilimlidir ve bunun tersi de geçerlidir. Bu nedenle, optimal diyabet bakımı elde etmek için, üç alana da değinilmelidir.